“Çok uluslu kent”
Malmö, İsveç’in güney kıyılarında 1275 yılında kurulduğu düşünülen, ülkenin üçüncü büyük liman şehri. Malmö’yü, arasında 20 km’lik bir mesafede olan Kopenhag şehri ile 2001 yılında açılan Oresund köprüsü birbirine bağlıyor. 13. yüzyılda kurulan şehrin o dönemdeki adı kum yığını anlamında olan Malmhaug imiş. 15. yüzyılda Alman tüccarların sayesinde gelişmeye başlamış. Bu dönemde adı Elbogen olan şehir, İsveç’e geçmesiyle cazibesini kaybetmiş. 19 yüzyılla birlikte yeniden toparlanıp, sanayi merkezi haline gelmiş. Şehirde çok sayıda göçmen bulunuyor. Bu neden Malmö, çok uluslu kent olarak anılıyor.
Tasarımcılarıyla ünlü olan şehirde bunu vitrinlerde olan zenginlikten, bol çeşit ve zevkli bir sunumdan hemen fark edebiliyorsunuz. Şehrin küçük, sakin ve sessiz görünümünün altında keyif veren bir havası var. Şehir merkezi küçük olmasına rağmen, birbirine yakın olan üç tane meydanı bulunuyor. Eski şehir denilen alanı yürüyerek bile dolaşabilmek mümkün. Kentte dikkat çeken bisikletler, halk tarafından oldukça fazla kullanılıyor. Her yerde park edilmiş halde çok sayıda bisiklet görülüyor. Lila Torg’a gelindiğinde, kafede kısa bir mola vermek, iyi bir tercih olabilir. Gezisine biraz değişiklik katmak isteyenler, tekne turlarına katılabilirler. Tren istasyonunun yanında bulunan kanalda iskeleden teknelere binilebiliyor.
Şehri gezmeye şehir meydanından başlamak, ideal bir gezi rotası olacaktır. Daha sonra Malmö Kalesi ve tasarım harikası Turning Torso’yu görmek mutlaka gerekli. Şehir meydanının ortasına dikilmiş olan Kral 10. Karl Gustav’ın heykeli dikkatleri hemen üzerine çekiyor. Ayrıca bu meydanda bulunan dünyanın en eski eczanesi de ilgi çekici. Malmö’de ilginç gelecek, bir başka konu, şehrin sembolü olan mitolojik hayvanlardan olan Griffin’in heykellerinin varlığı.
Şehre yılın her mevsiminde seyahat planlanabilir ve sorunsuz şekilde yolculuk yapılabilir. Okyanus ikliminin hâkim olduğu Malmö’de, Gulf Stream akıntılarından dolayı yıl içinde sıcaklık farkları oldukça az. Yaz aylarında 17 saat gündüz sürerken, 7 saat gece devam ediyor. Kar yağışlarının sık fakat kısa sürdüğü şehirde, kış aylarında bol miktarda yağmur yağıyor.
Şehrin en büyük festivali olan ve Ağustos ayının sonunda yapılan Crayfish festivalini görmek önerilen aktivitelerden. Şehri bu kadar kalabalık bir şekilde ancak bu festival zamanında görebilmek mümkün. Eğlenceleri, meydanlarda kurulan standlar keyifli zamanlar geçirmekte oldukça etkin.
Şehrin eski yerleşim yeri olan Gamla Stan, yani eski şehir denilen bölgesinde hem ikinci el hediyelik eşya satan dükkânlar, hem de alışveriş mağazaları bulunuyor. Buradaki tasarım mağazaları da oldukça ilgi çekici. Bu bölgeden yürüyerek ulaşılacak mesafede, Storgaten adı verilen ve şehrin en modern caddesi denilen yerde de, aynı şekilde hediyelik eşya satan çok sayıdaki mağazadan alışveriş yapılabilir. Ayrıca şehirde, Mollevangstorget adında farklı ülkelerden ürünlerin bulunduğu pazaryerinde, giysi çeşitlerinden, yiyeceklere kadar değişik ürünleri uygun fiyatlara satın alabilmek mümkün. Bu alan, şehrin nispeten az gelişmiş bölgesi.