“Görkemli ve Aydınlık Yüzlü Şehir”
İsviçre’nin en büyük şehri olan Zürih, kültür, eğitim ve sanayi merkezi konumunda. Düzen ve temizlik ilk dikkatinizi çeken özelliği bu şehrin… Sanayi şehri olmasına rağmen tertemiz havası var. Alp Dağlarının etkisi olduğu kadar sanayide elektrik enerjisi kullanmaları da havasını temiz kılıyor. Avrupa’nın ortasında, tarafsız bir bölge olan Zürih, Birleşmiş Milletler’in merkezi. Parklar, sokaklar, köprüler açık hava müzesi dolaşıyormuş gibi hissettirecek size Zürih’te. Beş veya altı katı geçmeyen özgün mimarisi ve yüksek kilise kuleleriyle harmanlanmış bu şehir, dünyanın diğer köşelerindeki finans şehirlerinin aksine sanki dünyanın para merkezi değilmiş gibi sakin ve huzurlu.
Ülkenin resmi dili Almanca olmasına rağmen, İngilizce her yerde konuşuluyor.
Zürih Kanton’u küçük bir şehirken yıllar içinde çevredeki köylerin katılmasıyla genişlemiş, 12 bölgeye (Kreis) ayrılmış. Kreis’ler de kendi içlerinde bölünerek, toplam 34 bölge olmuş. Modernize olmuş köy hayatı sürülen bu bölgelere şehirden toplu ulaşım araçlarıyla ulaşabilirsiniz.
Rapperswil, büyüleyici doğal güzellikleriyle ve üretilen 600den fazla gül çeşidiyle “Gül Şehri” olarak bilinen sevimli, sakin kasabaya yarım saatlik bir tren yolculuğuyla ulaşabilirsiniz.
Schaffhausen ilçesi’ne 45 dakikalık bir tren yolculuğuyla yapacağınız ziyaretle Avrupa’nın en büyük ve debisi en yüksek şelalesi olan Rhine Şelalesi’ni görebilirsiniz. 1 Ağustos tarihinde Ulusal İsviçre Günü için şelale üzerinde havai fişek gösterileri yapılıyor.
Zürih Gölü’nden çıkan Limmat Nehri’nin kıyısında, çok iyi korunmuş tarihi yapıların arasında kentin seçkin kafe ve restoranlarında keyif yapabilirsiniz. Kimsenin sizi rahatsız etmeyeceği sokaklarda dolaşırken, her an bir festivaldeymişsiniz gibi her köşeden çıkan sokak çalgılarının gösterilerini izleyebilirsiniz. Roma dönemine ait bir şato kalıntıları arasındaki Lidenhof, satranç severlerin bir araya geldiği, turnuvaların düzenlendiği sakin bir yer.
Şehirde günlük turlar hem çok kapsamlı hem de fiyatları uygun. Turizm ofisinin düzenlemiş olduğu 2 veya 3 saatte kenti tanıtan bu turlar arasında; Eski kent turu, Nehir turu, Fondue Turu, Nostaljik troleybüs turu sayılabilir.
Çikolata treni; eğer fazladan günününüz varsa ve erken saatte yola çıkmak size zor gelmezse, yaklaşık 3 saatlik bir yolculukla Montreux(Montrö) kentine ulaşıp, Swiss Chocolate Train olarak da bilinen, günübirlik tren gezisine çıkabilirsiniz. İsviçre'nin nostalji yüklü trenleriyle yapılan bu gezi boyunca, fondü peynir yemek, Nestle’nin fabrikasında çikolata tatmak, hepsinden öte kaleler, kiliseler, köy evleri, sağda solda dolaşan ineklerle İsviçre klasiklerini bir arada yaşamış olursunuz.
Kış sporlarını sevenler için ideal rotalardan biri olan Alp Dağları’nın bir kısmına sahip olan Zürih ve çevresi, uzun kış döneminde karla kaplı dağlarıyla kayak severleri ağırlıyor.
Bahnhof Strasse Zürih’in en büyük caddelerinden biri ve büyük mağazalardan kafelere, bankalardan kitapçılara ihtiyacınız olan her şeyi bulabiliyorsunuz. Dünyanın saat merkezi olan Zürih’te mücevherden ünlü giyim markalarına, peynirden çikolatayla sanat eserleri yapan dükkanlara kadar pek çok alternatifiniz bulunuyor. Pahalı bir şehir olan Zürih’te, alışveriş meraklılarına sunulan olanaklar düşünüldüğünde para harcarken kendilerini kaybetmemelerinde fayda var.